Dilatasyon Ve Kürtaj

Kürtaj (Gebelik Sonlandırılması)

Düşük (abortus), 20 haftadan küçük gebeliklerin kaybedilmesidir. Bazen devam etmesi arzu edilen bir gebelik, kendiliğinden düşer ve maalesef çoğunlukla yapılabilecek bir şey yoktur.

Gebeliğin devam etmesinin arzu edilmediği durumlarda, gebeliği, biz sonlandırıyoruz.

Gebelikten kaynaklanan bir hastalığın anne hayatını tehdit etmesi durumunda ya da cenin de var olan hayati bir hastalık durumunda gebeliği sonlandırıyoruz yani düşük yaptırıyoruz ya da kürtaj yapıyoruz.

İsteğe Bağlı Kürtaj

Türkiye’de yürürlükte olan aile planlaması kanunu ile, gebeliğine devam etmek istemeyen kadınlara, 10 haftayı geçmemek koşulu ile kürtaj yapıyoruz.

İsteğe bağlı kürtaj için yasal sınır 10 hafta.

İdeal olan yaklaşım, kadının gebelik istemediği bir dönemde, etkin bir yöntemle korunması. Ancak biliyoruz ki modern korunma yöntemlerinin bile az da olsa başarısız olma gibi bir sorunu olabiliyor.Kürtaj, bir doğum kontrol yöntemi değildir.

On haftadan küçük olmak şartıyla, kadınlar, devam etmek istemedikleri gebeliklere son verme hakkına sahiptir ve bu hak, anayasal teminat altındadır.

Kürtaj Yöntemleri

Kürtaj, vakum ya da ilaç uygulaması ile gerçekleştirilir. Vakum yönteminde, plastik çubuklar ve negatif basınçlı enjektör kullanıyoruz. Vakumlu kürtaj, plastik kanüller ve enjektörün varlığı sayesinde 12 haftadan küçük gebeliklerde güvenle kullanılan bir yöntem. On iki haftadan büyük gebeliklerde ise öncelikle ilaçlı uygulamaları tercih ediyoruz yani gebeye düşük yaptırıcı ilaçlar vererek sonucu bekliyoruz.

KÜRTAJIN RİSKLERİ NELERDİR?

Kürtaj sırasında rahim içinin temizlenmesi son derece titizlik isteyen bir işlemdir.Zira yeteri kadar temizlenemeyen durumda kalan doku parçaları aşırı kanamaya neden olabileceği gibi temizlemeye çalışırken zarar gören rahim duvarı ilerde birbirine yapışarak Asherman sendromu dediğimiz soruna yol açabilmektedir. Asherman sendromu olan kadınlarda adet kanamaları kesilir ve bir daha gebe kalabilme olasılığı son derece azalır ve yapışıklıkların açılması için histereskopik cerrahiye ihtiyaç duyulur. Dolayısıyla hem rahim içinde parça kalmaması için uğraşılırken hem de rahim duvaru fazla kazılarak zedelenemmesine çalışılmalıdır.

Küretajda görülebilecek bir önemli risk de rahimin delinmesi yani rahimin perfore olmasıdır. Çoğu kez rahim ağzı genişletilmeye çalışırken oluşan bu durum rahimin delinmesiyle karın içi boşluğuna geçilmesine yol açar ki bu da hem karın içi kanamaya hem de çevre organlarda yaralanmaya yol açabilmektedir.

Küretaj eğer cerrahi steriliteye önem verilmeden ya da kadında var olan enfeksiyon düzeltilmeden yapılırsa rahim enfeksiyonuna yol açabilmekte bu da sepsise kadar gidebilecek önemli problemlere neden olmaktadır.Bu yüzden kürtaj işlemlerinin bu işte deneyimli ve sterilteye, hijyene özen gösterilen merkezlerde yapılması önerilmektedir. Uzman olmayan kişilerce ve derme çatma, merdiven altı kürtaj dediğimiz kanunsuz mekezlerde yapılan işlemlerde oluşabilecek sorunlar hayati önem taşımakta, hemen herkesin duymuş olabileceği trajedilere yol açmaktadır.

Tüm bu riskler göz önünde bulundurulduğunda kürtaj mümkün olduğunca en son tercih edilecek bir cerrahi yöntem olmalı, özellikle istenmeyen gebeliklerle karşılaşmamak için aile planlaması yöntemlerini uygulamayı ertelememeye özen gösterilmelidir. Unutulmamalıdır ki küretaj bir aile planlaması yöntemi değildir.

Vakum yönteminde ise işlem, tek uygulamada gerçekleşir. Gebelik haftası 12’den küçük ise öncelikle vakumlu kürtaj, 12 haftadan büyükse öncelikle ilaçlı düşük yöntemi uygulanmalıdır. Kürtaj için en uygun yönteme bir kadın doğum doktoru ile görüşerek karar verilmeli.