Gebelik Şikayetleri

Bulantı Kusma

Gebeliğin ilk 3 ayı içerisinde, gebeliğe bağlı hormonların (b HCG) yükselişi ile ortaya çıkar ve yabancı ülkelerde terminolojide ‘morning sickness’ olarak adlandırılır.

Anne adayında ki iştahsızlık beraberinde uzun süreli açlık, belli kokulara hassasiyet ve mide barsak hareketlerinde yavaşlama ortaya çıkar.

Gebelik bulantılarının temelinde yukarıda saydığımız etkenlere bağlı midenin uzun süre boş kalması yatar. Uzun süreli açlık bulantıyı, bulantılar kusmayı ve kusmaya bağlı açlık kısır döngüsü oluşur.

Bu kısır döngünün kırılamadığı durumlarda kilo kaybı ve ilerleyen durumlarda elektrolit dengesizlikleri ve karaciğer enzimlerinde yükselmeye kadar giden ‘Hiperemezis gravidarum’ tablosu ortaya çıkar.

Bu durum bebeğe her ne kadar zarar vermese de annenin günlük yaşantısını ciddi anlamda bozar. Genellikle 10. gebelik haftasından itibaren ortadan yavaş yavaş kaybolan bu tablo nadiren de olsa 16. gebelik haftasında kadar devam edebilir.

Gebelik bulantı kusmalarında çeşitli ilaç ve serum tedavileri uygulanıp hastalarda geçici rahatlamalar sağlansa da burada ki asıl amaç midenin boş olmasından yani açlıktan kaynaklanan ‘kısır döngüyü’ kırmaktır.

Bazı durumlarda idrar yolu enfeksiyonları ve tiroid hormon bozuklukları da bu tablonun nedenidir. Bu nedenle bu şikayetler ile doktorunuza başvurduğunuzda bu hastalıkları da araştırmak için tetkikler istenecektir. Bu nedenlere bağlı tedavilerle gebelik bulantı kusmaları ortadan kalkacaktır.

Sadece gebeliğe bağlı ortaya çıkan bulantıların tedavisinde ise;

-İlk 3 ay içerisinde koku hassasiyet ve gıda seçimi nedeniyle ne yediğiniz önemli değil nasıl beslendiğiniz önemlidir.

– Aç kalmayın… Az ve sık aralıklı beslenin. Günde 3 öğün şeklinde değil mutlaka aralara ara öğünler ekleyin ve öğün sayınızı günlük 6 öğüne çıkarın.

– Sabahları bulantılarınız daha belirgin olacağı için başucunuzda tuzlu kraker bulundurup yataktan çıkmadan önce birkaç adet tüketip kalkmayı ihmal etmeyin.

– Midenizi bir anda doldurmayın.

– Canınızın istediği tadı kokusu rahatsız etmeyen gıdaları tercih edin. Genelde tuzlu ve kuru gıdalar (galeta, çubuk kraker ve haşlanmış patates) önersek te, her anne adayını gıda tercihi kişiden kişiye değişmektedir.

– Su tüketimini ihmal etmeyin. Midenizi bir anda doldurmamayı aklınıza getirin. Bir bardak suyu hemen değil yudum yudum tüketin.

– Yemeklerle birlikte su ve diğer sıvı gıdaları tüketmeyin.

Her ne kadar çeşitli ilaçlar tedavi seçenekleri mevcut olsa da burada ki asıl olan nokta ‘annenin bulantılarla baş etme inadıdır!’

Bunu bilerek ve buna inanarak yukarıda ki maddeleri uygulamak anne adayının daha az ilaç kullanarak bu dönemi geçirmesini sağlayacaktır.

Mide Şikayetleri

Mide şikayetleri genel olarak bebeğin büyümesi ve karın içerisinde yer kaplamasına bağlı olarak mide ve yemek borusu arasında ki açının bozulmasında kaynaklı, gebeliğin özellikle son aylarında ortaya çıkan şikayettir.

Çok nadiren de gebelik öncesinde mide ve safra kesesine bağlı hastalıkların varlığında gebelik başlangıcından itibaren anne adayında şikayetler ortaya çıkar.

Mide yanmasını azaltmak için yapılması gereken en önemli konu beslenme alışkanlıklarının değiştirilmesidir.

Mideyi çok doldurmayacak şekilde ara öğünlerle beslenmek mide şikayetlerini arttıran yağlı ve asitli gıdalardan uzak durmak ve su tüketimi mide şikayetlerini önlemede ilk önlemdir. Yemek yedikten sonra hemen uzanmamak eğer uzanılacaksa da baş seviyesi yukarıda olacak şekilde yatmak önemlidir.

Yağlı ya da gaz yapıcı, mide yakıcı yiyeceklerden (yani mide asit yapımını uyarıcı maddelerden) uzak durulmalıdır.

Bu önlemler etkili olmadığında ise mide asit salgısını azaltan ilaç tedavilerinin uygulanmasında herhangi bir sakınca yoktur.

Baş Ağrısı

Gebelik döneminde baş ağrısı anne adayının en sık şikayetlerinden biridir. Özellikle ilk 3 ay ve son 3 ay içerisinde daha sık ortaya çıkar. İlk 3 ay içerisinde baş ağrısının nedeni kan hacmindeki artış, migren ve gebeliğin getirdiği kaygılardır.

İlk 3 ay içerisindeki baş ağrılarından özellikle migren gebelik ile birlikte artış gösterebilmektedir. Migrenin gebelikte tetiklenmesini nedeni hormonlar ve gebeliğe bağlı damarlardaki genişlemelerdir. Son dönemlerde gebelik öncesinde uygulanan Botox tedavileri ile migreni olan hastaların gebeliğin ilk 3 ayı içerisinde atak geçirme sıklığı azaltılmaktadır.

Diğer bir neden olan gerilim tipi baş ağrıları ise zaten gebelikle birlikte kaygı düzeyi artan anne adayının çevresel faktörlerinde etkisiyle baş ağrılarının tetiklenmesidir. Gerilim tipi baş ağrıları genelde akşam saatlerinde ortaya çıkan baskı yapar tarzda ama çok şiddetli olmayan ağrılardır.

Bu tip baş ağrılarından kurtulmanın ya da bu tip ağrıları azaltmanın en iyi yolu stres yaratan faktörlerden uzak durmak uyku düzenine dikkat etmek, günlük su tüketimini yeterli seviyede tutmak, dengeli beslenmek, magnezyumdan zengin gıdaları tüketmek ve egzersiz yapmaktır. Çalışma ortamında çalışma sürelerini kısaltmak aralarda ufak molalar vermek ve kapalı ortamlarda çalışılması durumunda molalarda açık havada bulunmak gerilim tipi baş ağrılarının azaltılmasında temel yaklaşımlardır.

Gebeliğin ilk 3 ayı içerisinde fetal gelişime olumsuz etki yaratmaması açısından mümkün olduğunca analjezik kullanımından uzak durmaya çalışıyoruz ancak bazı durumlarda parasetamol türevi ağrı kesici ilaçlardan destek almak durumunda kalıyoruz.

Son 3 ay ieçrisinde ki baş ağrıları ise daha çok duruş bozukluğu ve kilo artışı sonucunda fazla yük taşıma nedeniyle olan gerilmeye bağlı olmaktadır. Ancak bu dönemde baş ağrısı şikayeti olan bir gebede dikkat edilmesi gereken Preeklampsi (gebelik zehirlenmesi) durumudur.

Preeklampsi durumunda baş ağrısına tansiyon yüksekliği, tüm vücutta özellikle elde ve yüzde ödem eşlik etmektedir. Bu durum hem anne hem de bebek hayatını tehdit eden en önemli tablo olduğu için en kısa sürede doktorunuzla iletişime geçmenizde fayda vardır.

Son 3 ay içerisinde gelişen baş ağrılarında da uyku düzeni dengeli beslenme yeterli sıvı alımı açık havada yapılan yürüyüşler vücut postürünü düzeltmeye yönelik egzersiler fayda göstermektedir.

Gebelikte bacak krampları

Anne adayının olmazsa olmazlarından sayılan bacak krampları özellikle 24. gebelik haftasından itibaren çok sık karşılaşılan ve hekime en çok iletilen şikayetlerdendir. Gebede ve bebekte hayati bir tehlike oluşturmayan ancak anne adayına ciddi anlamda rahatsızlık veren şikayetlerdendir.

Genellikle geceleri oluşur, bazen uykudan uyandıracak kadar şiddetli olabilir. Kesin nedeni belli olmamakla birlikte kalsiyum ve magnezyum eksikliği ve fosfor fazlalığı gösterilebilir. Ayrıca rahim büyümesinin toplar damar sisteminde yarattığı baskı ve buna bağlı oluşan dolaşım problemleri de kramp oluşumunda etkendir. Ek olarak gün içi fazla ayakta kalma, aşırı kilo alımı bacak kramplarını arttıran etkenlerdir.

Kalsiyum ve magnezyumdan zengin gıdalar tüketmek, düzenli egzersiz ve yürüyüş yapmak, uzun süre boyunca ayakta kalmaktan, oturmaktan veya yürümekten kaçınmak, yüksek topuklu ayakkabı giymemek, aşırı kilo almamak, dinlenirken ayaklarınızı yüksekte tutmak, varisiniz varsa varis çorabı giymek, otururken mümkünse ayağınızın altına yükseklik koymak ve oturduğunuz sırada ayak bileklerinizi dairesel hareketlerle minik minik çevirmek, gece yatmadan ılık bir duş almak, yatağa girmeden önce baldır ve bacak kaslarınızı germek krampları azaltmanın yöntemleridir. Ayrıca hamile eğitimi ve yoganın da kramp oluşumunu engelleyici faydaları vardır.

Bu yöntemler fayda etmediğinde doktorunuza danışarak önereceği kalsiyum ve magnezyum içeren takviye ilaçlar kullanabilirsiniz.

Aniden kramp girdiğinde ne yapmalı?

Öncelikle dizinizi gererek ayağınızı hafifçe yukarı kaldırın. Bu hareketleri birinden yardım almanız mümkünse sırt üstü yere uzanarak; yardım alamayacak durumdaysanız ellerinizi sert bir yere dayayıp destek alarak yapmanız daha etkili olacaktır.

Kendinizi zorlamadan ve panik olmadan, sakin bir şekilde bacak ve baldır kaslarınızı esnetip yaylandırarak gevşemeye çalışın.

Kramp giren bölgeye hafif bir masaj, baldır üzerine sıcak bir havlu koymak ve ayak parmaklarını yukarıya doğru germek de krampların hafifletilmesinde faydalıdır. Masaj ilk başta canınızı acıtsa da spazmlar çözüldükçe acı da kaybolacaktır.

Kabızlık

Gebelikte hormonların etkisiyle barsak hareketleri yavaşlar ve şişkinlik kabızlık gibi şikayetler ortaya çıkar.

Su tüketimini ideal seviyelerde olması lifli gıdalarla beslenilmesi ve günlük yürüyüşler barsak hareketlerinin artmasını sağlasa da bazı hastalarda bu önlemler fayda sağlamayabilir ve ilaç tedavisine gerek duyulabilir.

bunlara dikkat etmenize rağmen kabızlık şikayeti geçmiyorsa doktorunuzun önerdiği ilaçlardan düzenli şekilde kullanmanız şikayetlerinizin azalmasını veya geçmesini sağlayacaktır.